2 people found this review helpful
2 people found this review funny
Recommended
40.3 hrs last two weeks / 545.6 hrs on record (62.5 hrs at review time)
Posted: 10 Aug, 2017 @ 7:31am
Updated: 28 Aug, 2017 @ 2:53am

Early Access Review
KISA ÖYKÜ:

- - - - - Yırtıcı - - - - -

---- Bölüm 1: Vicdan ----

Oyun başında Çiftlik'e inmeye karar vermiştim, girdiğim ilk evde Crossbow, tabanca ıvır zıvır çıkmıştı ama çanta bulamamıştım. Loot'umu yaptım yavaşça çıktım binadan. Etrafıma baktım, gaza baktım, kısa bir durum kontrolü yani.

Karşıda ağıl gibi bir yer vardı. Oraya girdim, içeride M16 buldum. Crossbow'un yanına aldım ama mermilerin tamamını alamıyordum. Çantam yoktu. 30 saniye boyunca oranın içinde atabilceğim şeyleri atıp olabildiğince fazla mermi almaya çalıştım. Ta ki ayak sesleri duyana kadar.

Ardından bi kapı sesi duydum, tam olarak hangi binadan geldiğini biliyordum sesin. Ama açıldı mı kapandı mı onu bilemedim. Ben de küçük yatay bir pencere gibi bir aralıktan etrafa bakmaya başladım. Sonra çok kısa bir süreliğine bir kadın gördüm ancak hemen pencerenin kör noktasına kaçtı. Ayak sesleri de yükseliyordu. Ben de oturdum kapının önünde.

Gelmesini bekliyorum. Kadın tabi habersiz girdi içeri 3-4 mermide kolaylıkla cehennemi boyladı. Onun üstündeki çantayı aldım. Ağrı kesici, enerji içeceği vs. vardı üstünde. Onları aldım, mermiyi topladım M16 için.

Kurbanımın üstünde bir de av tüfeği vardı. Double Barrel Shotgun. Onu da aldım Crossbow'u bırakıp. Kulübeden çıktım, evlerin yakınından güvenli bölgeye doğru ilerlemeye başlamıştım ki... Ayak sesleri...

---- Bölüm 2: Hayalet ----

Ben bunları yapana kadar gaz harekete geçmişti bile ve ben bir araba bulmak zorundaydım. Çiftlik'in arkasına geçeyim genel bir görüş almak için derken karşıma bir araba çıktı, UAZ. Ona doğru ilerlerken ansızın ayak sesleri duydum.

Hemen kafamı sesin geldiği yöne doğru çevirdim ve çitlerin arkasından bana bakan ahmağı yakaladım. Sürekli olarak bina arkalarında geçirdiğimiz 30 saniyelik bir çatışmanın ardından vücuduna öldürücü yaralar açmayı başardım. M416'sı vardı. Hiç düşünmeden silahlarımı değiştirdim.

Atladım arabaya (ilk defa sürüyorum.) Sorduğum ilk soru şu oldu: Motoru nasıl çalıştırıyoruz. Çünkü [W] basınca gitmiyordu. Bir kaç tuş denedikten sonra [V]'ye basmak beni FPS'ye geçirince ayıldım, meğer yanlış koltuktaymışım...

Yoldayım, arabamla nehirden geçemeyeceğimi düşünüp yakındaki bir köprüye vardım. Sıkıntı çıkmadı ve karşıya geçtim, hemen köprünün yanında bir ev vardı, O evin yanın arabayı kaydırdım ve indim, köprünün çıkışındaki gözetleme kulesine hızlıca baktım, pek bir şey yoktu. Ben de aşağıya indim.

Yandaki evin içini inceleyecektim ki, çok geçmeden köprüden bir araba daha gel... Hayır, hayır... Tam üç araba daha geldi! Hemen köprünün altına geçtim, etrafta kayalar da vardı, adeta görünmezdim.

Çatıştılar.

Ben hemen bir gözetleme kulesinin altındaydım. Oraya çıkmayı planlıyordum ki ateş sesleri kesildi ve bir kişi o kuleye çıktı. Anlık bir panik yaşadım, o kule güzel bir avantajdı, ziyan edemezdim.

Hemen birkaç hızlı adımla merdivenlere yanaştım. Sonra yavaş yürüyerek açık kapıya geldim. Tatlı avım dikkatsiz bir şekilde soldaki odadan sağdaki odaya hızlıca geçti. O oda dardı. Bunu fırsat bildim. İşte bu üçüncü skorumdu.

Yayınlarda ve videolarda av tüfeğini nasıl en etkin şekilde kullanabileceğimi görmüştüm. Koşturacak ve nişan almadan gövdeye indirecektim. Plan buydu, ve yolunda gitti. İçeri daldım ve sağa döndüğümde onunla göz göze geldik. Ben hazırlıklıydım. Kolay ama kalbimi çok hızlı gümleten bir skor daha. Zafer benim olacaktı.

---- Bölüm 3: İçgüdü ----

Geriye 23 kişi kaldı. Daha zamanımın olduğunu düşünüp kapıyı kapadım, kulaklarımı birer radar gibi açtım, gözlerimi ve ellerimi ise öldürdüğüm zavallının eşyalarını karıştırmak için kullandım. Pek fazla vakit harcamadan aşağıya indim. Artık araba kullanmanın bir anlamı yoktu. Güvenli daire neredeyse 200 metre çapa kadar küçülmüştü.

Köprünün öteki kıyısındaki çatışma sesleri oldukça uzaktaydı. Kendimi güvende hissediyordum. Küçük yerleşim yerinin dar sokaklarında pür dikkat uygun bir ev aramaya başladım.

*RATATATATA*

Bir anda kendimi bir mermi yağmurunun ortasında buldum. Çok hasar yemiştim ama zıp zıp tavşan gibi panikleyen bir tip olmam işime geldi. Kendimi en yakın köşeye attım ve rakibimin yerini tespit ettim. Envanterim kullanmaya fırsat bulamadığım tıbbi eşyalarla dolup taşmıştı. Hemen bir ilk yardım çantası, arkasından da bir enerji içeceği kullandım.

Çiftlik'tekine kıyasla bu rakibimin yetenek düzeyi düşüktü. Öyle ki, ben bir süre onu ev köşesinde bekledikten sonra olduğu yerden çıktı, ve açığa doğru ilerlemeye başladı. Ona fırsat vermemek için geç kalmadan, köşemden çıktım ve göz açıp kapayıncaya kadar indirdim onu.

Hemen güvenli bir yere geçmem gerekiyordu. Çünkü arkamda kalan adada daha 1 dakika önce bir çatışma olmuştu.

Hızlıca koşmaya başl...

*RATATATATA*

Ruhsuz bedenim yere yığıldı.

...

Acımasızca kurşuna dizilmiştim.

...

100 kişi içinde 17'nci oldum. 4 öldürmeyle.

Bu hiç fena değildi, hem de hiç.

...

O çorba bir gün benim olacak.

Bu bir oyun değil, bu nihai ölüm kalım savaşı.

Alperen Demiröz
Was this review helpful? Yes No Funny Award
4 Comments
paff 8 Dec, 2017 @ 10:01am 
KARDESIM BENIM SEN BALIKCISIN KENDINE GEL :d
eigeNgrau ム 26 Aug, 2017 @ 3:50pm 
uğraştın galiba :csgohelmet:
starchiv 10 Aug, 2017 @ 9:10am 
Askerlik anisi gibi anlatadi geliyo insanin :maple2:
@NecolardoDaVinci 10 Aug, 2017 @ 8:59am 
nice story bro ^^