Nainstalovat Steam
přihlásit se
|
jazyk
简体中文 (Zjednodušená čínština)
繁體中文 (Tradiční čínština)
日本語 (Japonština)
한국어 (Korejština)
ไทย (Thajština)
български (Bulharština)
Dansk (Dánština)
Deutsch (Němčina)
English (Angličtina)
Español-España (Evropská španělština)
Español-Latinoamérica (Latin. španělština)
Ελληνικά (Řečtina)
Français (Francouzština)
Italiano (Italština)
Bahasa Indonesia (Indonéština)
Magyar (Maďarština)
Nederlands (Nizozemština)
Norsk (Norština)
Polski (Polština)
Português (Evropská portugalština)
Português-Brasil (Brazilská portugalština)
Română (Rumunština)
Русский (Ruština)
Suomi (Finština)
Svenska (Švédština)
Türkçe (Turečtina)
Tiếng Việt (Vietnamština)
Українська (Ukrajinština)
Nahlásit problém s překladem
Biz yaşadığımız müddetçe
Polonya payıdar olacaktır.
Yabancı güçlerin bizden aldıkları
Kılıçla geri alınacaktır.
Marş, marş Dą browski,
İtalya topraklarından Polonya’ya.
Senin önderliğinde
Milletimizle birlik içinde.
Vistula ve Varta’yı geçeriz.
Polonyalı olmaktan iftihar ederiz.
Zaferlerin nasıl kazanıldığını
Bize Bonaparte gösterdi.
Marş, marş Dą browski...
Çarnecki’nin Poznan’a döndüğü gibi
İsveç işgalinden sonra,
Vatanımızı kurtarmak üzere,
Aşıp geçeriz denizleri bile.
Marş, marş Dą browski...
İşte gözyaşları içinde bir baba,
Kızı Basia’ya şöyle dedi:
“Dinle yavrum, duyuyor musun,
Bizimkilerin davul seslerini”.
░░░░░░▄▄▄░░▄██▄
░░░░░▐▀█▀▌░░░░▀█▄
░░░░░▐█▄█▌░░░░░░▀█▄
░░░░░░▀▄▀░░░▄▄▄▄▄▀▀
░░░░▄▄▄██▀▀▀▀
░░░█▀▄▄▄█░▀▀
░░░▌░▄▄▄▐▌▀▀▀
▄░▐░░░▄▄░█░▀▀ BU İSLEKET TARAFINDAN LANETLENDİN
▀█▌░░░▄░▀█▀░▀
░░░░░░░▄▄▐▌▄▄
░░░░░░░▀███▀█░▄
░░░░░░▐▌▀▄▀▄▀▐▄ EĞER PROFİLİME İMZA ATMAZSAN
░░░░░░▐▀░░░░░░▐▌
░░░░░░█░░░░░░░░█
░░░░░▐▌░░░░░░░░░█
░░░░░█░░░░░░░░░░▐▌İSKELET GECE YATAĞIN ALTINDAN ÇIKIP SENİ SİKER