Recent reviews by Suzi Bey

Keşke daha dark olsan da öve öve bitiremesem.
Keşke daha dolu olsan da öve öve bitiremesem.
Böyle olunca hâl,
Biraz övebiliyorum.

Cemal Süreya

TAMER ENVER VE BEYİDİYLE HARİKA ZAMAN GEÇİRİLİYOR

https://www.youtube.com/watch?v=FoR2_LHE508

İlk oyundan oynanış olarak tek farkı insanları öldürme veya bayıltama olarak iki seçenek sunulması. Tahmin ettiğiniz gibi bu da oyunun iki farklı sonuna etki ediyor.
2033’te yeryüzü gayet güzel tasarlanmıştı ama nedense pek sıcak değildim. Güzel derken cidden güzeldi. Her şey gereğine uygun yapılmış, nükleer bir patlama sonrası bolca kar ve radyasyon. Ama sürekli gaz maskesi bulmak işkence gibiydi. Ben de bir bug bulup işimi hallettim tabii ki. Last Light’ta yeryüzü benim için daha da çekiciydi çünkü yeryüzünde ilk oyuna göre daha fazla zaman geçiriyordum. Last Light’ta yeryüzü de çok güzel dizayn edilmişti ve artık nefret etmiyordum.

Artyom’la bütünleşmiştim ve Metro’yu yaşamaya başlamıştım. Bu yüzden 2. Oyun benim için ilkinden daha iyiydi. Zaten oyun 3/2’lik kısmından sonra aşırı zevkli olmaya başlamıştı. Ama yine sebebini format gereği söyleyemem. Benim için harika bir deneyimdi.
Last Light’ı şöyle bir süzersem 2033’e oldukça benzediğini ama bir o kadar da farklı olduğunu söylemek mümkün. Ayrıca oyunun iki sonu ilk oyunun aksine baya farklı. Oynanış süresi olarak yaklaşık 10 saatlik bir ömrü var. İndirimlerde 7şer liraya düştüğünü de göz önünde bulundurursak aslında baya iddialı. Last Light’a Puanım 8,5.

https://www.youtube.com/watch?v=FoR2_LHE508

Ana karakterimiz olan Artyom 2013’teki nükleer bomba patlamasından kısa bir süre önce dünyaya gelmiştir. Bu bahsettiğim bomba insanları artık metrolarda yaşamaya zorlamış bir patlama yaratmış. Ve insanlık yeryüzünden yeraltına taşınmıştır. Yani Artyom için hayatının neredeyse tamamını metroda geçirdiği söylenebilir.

Artom diğer insanlardan farklı özelliklere sahiptir. Ve diğerlerinin tehdit olarak gördüğü bazı şeylere karşı farklı yaklaşım sergiler. Ama format gereği bu kadar bilgi yeter. Ve metronun kaderi bir nevi artyom’un ellerindedir. Artyom için seçilmiş kişi de denebilir. Yalnız, bu noktada şunu söylemem gerekli ki Artyom’un kendine ve olaylara karşı sergilediği duygular çok güzel yansıtılmış.

Oyuna başladığınız gibi sizi içine çeken bir atmosferi var ve grafikler gerçekten çok çekici. Oluşturulan metro ortamı son derece gerçekçi. Size tavsiyem oyunu karanlık bir odada sesi sonuna kadar açıp oynamanız. Duvarlara resim çizen küçük çocuklar, Ateşin etrafında gitar çalıp şarkı söyleyen abiler… Tamamen canlı bir metro yapmışlar. Atmosfere daha bir çekicilik katması için spartan modda oynamanızı tavsiye ediyorum. Oyunu daha da güzel yaptığı bir gerçek.
Hazır konu açılmışken oynanış kısmına geçelim. Metro tamamen çizgisel bir oynanışa sahip. Ama gizli gitmek veya çatışarak gitmek mümkün ve oynayış şekliniz oyunu hangi sondan bitireceğinize etki ediyor. Sonlar arasında çok büyük bir fark yok fakat yine de dokunaklı. Artyom oyun boyunca metroda amacına ulaşmak için ilerliyor ve bölüm aralarında çıkan metro haritasında nerelerden geçip nereye gittiğinizi görebiliyorsunuz.

Artyom metroda ilerlerken karşınıza bir çok karakter çıkıyor ve bunlar çoğu zaman yanınıza yol arkadaşı oluyor. Ama Skyrim’deki followerlar gibi düşünmeyin. Hepsi hikayenin içinde ve metroyu iyi bilen insanlar oldukları için size yol gösterebiliyorlar ki bu karakterlerin Metro kitaplarında önemli rolleri olduğu da bir gerçek. Yanlış hatırlamıyorsam ilk oyun tamamen kitaptan uyarlama.

Yanınızdaki karakterler bazen oyunun arkaplandaki hikayesinden bahsediyor. Ve wikisini de açıp okuyunca arkaplandaki mükemmel hikayeyi ve Glukovskhy’nin yazmış olduğu mükkemmel evreni görüyorsunuz. Ki oyuna da gayet güzel yansıtılmış bence. Kitaptan kesitler halinde de diyebiliriz. Bir bölümü oynuyorsunuz. Sonra bahsettiğim bölüm arasındaki yükleme ekranında Artyom ufak bir özet geçiyor. Sonra diğer bölüme geçiyorsunuz.


Oyun tamamen çizgisel bir oynanışa sahip olsa da İstasyonlarda birkaç tane yan etkinlik bulmak mümkün. İnsanları dinleyebilir, Silahlarınızı modifiye edip doldurabilir, Bar ve Kulüplere girebilir, İnsanların kapısını çalıp size söyleyeceklerini dinleyebilirsiniz. Metro işte beni bu noktada kendisine bir kez daha çekti. Tamamen yaşayan istasyonlarıyla…
Ve Metro beni atmosferiyle iyice içine çekmişti. Bir yandan üstüme gelen iblislere söverken diğer yandan Naziler ve Kızıllar arasında süren savaşın küllerini yutuyordum.
2033’ün öyle büyük bir eksiği yok bence. Oyunun tam bitmemiş olduğunu bir eksikten saymıyorum çünkü nasıl olsa Last Light var. Vuruş hissi de oynadığım diğer FPSlere göre farklı hissettirdi ama güzel bir farklılıktı. Müzikler çeşitli ve güzeldi ama aklımda sadeceana tema müziği kaldı. Yaklaşık 10 saatlik oynanış süresiyle size güzel bir hafta sonu geçirtebilir. 2033’e puanım 8.

AYNISININ VİDEOLUSU: https://www.youtube.com/watch?v=gWsLYPvLkFc&t=52s

Kimine göre 2016’nın en büyük hayal kırıklığı kimine göre de farklı tarzıyla 2016 nın başarılı yapımlarından biri olan firewatch eleştirisi ile karşınızdayım.
Firewatch telltale’in interaktif filmleri ile eski adventureları birleştirecekken işler tam da planlandığı gibi gitmemiş havası veren farklı bir oyun.
Oyunun ilk yarım saatinde size yazılı olarak sorulan sorulara şıklardan birini seçerek cevap veriyorsunuz ve bunlara göre hikayeniz şekilleniyor. Ama ne derece şekillendiği tartışır.
Spoiler vermeden gitmek gerekirse bir takım olaylar sonucu karımız ve ailesinden biraz ayrı kalmamız gerekiyor ve bir gün gazetede iş ilanlarına bakarken orman bekçiliği ilanına denk gelen karakterimiz hayatının bir kısmını ormanda yangın bekçiliği yaparak geçirme kararı alıyor ve oyunumuz da burada başlıyor.
Oyun hikaye bakımından kendini biraz övse de aslında en yetersiz olduğu kısım hikaye, ayrıca oyun bitince bir çok soru cevapsız kalıyor ve son yıllarda görmeye biraz daha alıştığımız yarım oyunlar kategorisine ismini altın harflerle yazdırıyor.
Kendine has bir sistemi var ve oyun günden güne ilerliyor. 1. Gün farklı bir şeyle ikinci gün farklı bir şeyle uğraşıyorsunuz. Ya da dünden kalan şeyin devamıyla. Elinizde pusulanız ve haritanız, ve tabi daha sonradan bulacağınız iki üç şey daha açık dünyayda bazı şeyleri değiştirmenize olanak sağlıyor.
Ana karakterimiz Henry dışında bir de Delilah adlı ablamız var. Kendisini göremesek te hikayenin içinde olan bir karakter ve bir yandan da bize bir dış ses gibi rehberlik ediyor. Ama dediğim gibi hikayenin büyük bir kısmı havada kalıyor.
Oyunun en beğendiğim noktasına gelelim. Atmosfer harika, müzikler hiç te fena değil, elinde harita ve pusulayla dolaşmak o kadar güzel hissettiriyor ki kendimi gerçekten ormanda yürüyormuş gibi hissediyordum bazen. Ha yürümekten bahsetmişken. Bol bol yürüyeceksiniz bol bol ama atmosfere kendinizi kaptırırsanız aslında o kadar da sıkıcı olmayacağını göreceksiniz.
2016’nın en tartışmalı oyunlarından biri olan firewatch havada kalan hikayesi, uyduruk sonu ama bir yandan da güzel diyalogları ve efsane atmosferiyle benden 7,5 puan alarak köşesine geri çekiliyor. Bi de oyun biraz kısa

HİKAYE 7/10
OYNANIŞ 8/10
GÖRSELLİK 10/10
GENEL 7,5/10

Journey'i oynadığımda keşke 1 2 saat daha uzun olsa demiştim. Oldu.
Sadece görsellik açısından puanlama yapmam daha uygun olacak ama arka planda tıpkı journey'deki gibi bir olay örgüsü ve hikaye anlatımı var.

Tıpkı bir belgesel gibiydi ve Kısa sürdü ama tatmin etti.

Görsellik: 9/10

Puan: 8/10

Oyun düzeltilmiş gibi gözüküyo tekrar satın alabilirim.

Tüyleri diken diken eden müzikleri, duygusal hikayesi ve iç karartıcı atmosferiyle yine mükemmel bir bağımsız oyun.
Oynanış olarak pek bir şey sunmuyor. Sadece yürüme ve bulmaca mekaniği var ama bu oyun için yeterli. Oynanış saati 4 5 saat ve indirimlerde 4 lira oluyor. İndirimde almanızı tavsiye ederim gerçekten güzel bir yapım.
Bir amcanın geçmişine inerek anlıarını kurcaladığımız To The Moon benden olumlu not alıyor.

Oynanış: 60/100
Hikaye: 80/100

PUAN: 75/100

Bölüm dizaynları Zup!'a göre dah iyi. Bazı bölümler refleks gerektiriyor. Güzel, şirin, kısa bir oyun. Ana karakter artık yeşil top. Yeşil kutuya elveda deyin.

F*CKYSOFT

Oynanış 9/10
Görsellik 7/10

PUAN: 8/10